American Gods 1. Sezon 8. Bölüm
- Henüz bir liste oluşturmadınız.
Android Cihazlarda Ses Sorunu Çözümü
1Dizinin Konuşma sesleri gelmiyor sadece müzik sesleri geliyor ise, cızırtı vb. sorun yaşıyorsanız. Uygulama marketinden Firefox isimli uygulamayı indirip sitemize o uyguluma ile giriş yapın.
2 Son güncellemelerini almayan android cihazlarda codec ses problemi yaşanıyor özellikle bu sorunu yaşayanlar firefox uygulamasını indirip bu sorunu çözebilir.
3 Sık sık tarayıcı geçmişinizi, çerezlerinizi temizleyin.
*Wednesday: Çarşamba. Aslında isminin Wednesday olmasının bir sebebi var. İlk bölümün başında bir Viking grubu Amerika'ya geliyordu. Geri dönmek istediklerinde yelkenlerinde rüzgar olmadığı için savaş tanrısı Odin onları görüp yardım etsin diye gözlerini feda etmişlerdi. Kanlı dövüşler yapıp kendilerini Odin'e adamışlardı. İşte orada bir "wooden" yani tahta heykelcik görünmüştü. Hatırladınız mı? Tahta (Wooden) olmasına dikkat.
Wednesday kelimesine bakalım. Aslında haftanın günleri İskandinav mitolojisinden geliyor.
Sunday: Sun's Day. Güneş günü. Yani güneş tanrıçasının günü.
Monday: Moon's Day. Ay günü. Yani ay tanrısının günü.
Tuesday: Tiw's Day. Tyr'in günü. Yani İskandinav adalet ve gök tanrısının günü.
Thursday: Thor's Day. Thor'un günü. Bildiğiniz üzere Odin'in oğlu şimşek tanrısı Thor'un günü.
Friday: Frigg's Day. Frigg'in günü. Odin'in karısı sevgi, annelik ve evlilik tanrıçası Frigg'in günü. Herkesin kaderini bildiği söylenir.
Gelelim Wednesday'e. Wednesday aslında Woden's Day. Woden, Odin demek. Bir de kelime oyunu yapmışlar. Yani "Wooden'ın günü". Yani tahtanın günü.
Yani Odin'in günü. Çarşamba karakteri İskandinav savaş tanrısı, "Herkesin Babası" Odin'in Amerikan versiyonu. Burada Odin'e ayrı bir paragraf açmak isterdim ama maalesef kendisi bir paragrafa sığmaz. Belki bir sonraki notta detaylıca açıklamaya çalışırım Odin'i.
Çarşamba gücünü kurnazlıktan alıyor. Uçakta Shadow'a söylediğini hatırlayın. "Mesele para değil, mesele inanç." İnsanlar, Tanrılara inandıkça Tanrılar daha güçlü oluyorlar. Kendisinin de söylediği gibi üçkağıtçının, dümencinin önde gideni. İnsanları kendisine inandırmak için "tatlı dilini" kullanıyor.
*Shadow Moon: Shadow'un tanrısal kimliğine gelirsek. Bence hiç girmeyelim. Çünkü dizi ilerledikçe karakterin gelişimi ve dönüşümüyle birlikte geçmişi veya kim olduğu kesinlikle gösterilecektir. Şimdi hapishane, işi, karısı, arkadaşı filan tüm geçmişini açıklamak dizinin tadını kaçırabilir. Hem Shadow da bizim gibi ortama yabancı. Yeni yeni öğreniyor. Biz de onunla birlikte yavaş yavaş öğrenelim bence.
Ama şunu söyleyeyim ki Shadow'un bozuk paraya bir takıntısı var. Hapishane sahnesinde parmaklarında oynatıyordu. Çılgın Sweeney ile para numarası yüzünden kavganın eşiğine gelmişti. Uçakta Çarşamba'ya bir numara göstermişti. Bozuk paralar Shadow için çok önemli, buna emin olabilirsiniz.
Mesela Sweeney'in verdiği altın para var. Ayrıca bozuk para metaforu hem yazı-tura gibi iki seçim arasında kalmışlığı hem de para döndürüldüğünde aniden durmadan hemen önce çok hızlı dönerek tanrılar arası savaşı simgeliyor.
Ayrıca hem twitter'dan gelen hem de ekşisözlük'te konuşulduğunu gördüğüm ve @issiz adam'ın da değindiği konu: Niye adını değiştirip türkçeleştirmedim?
Birinci sebebi fonetikti. Dizide ismi sürekli tekrarlanıyor ve çok keskin bir fonetiğe sahip. O yüzden Shadow kelimesi duyulduğunda, altyazıda "Gölge"
kelimesini okumak rahatsız eder diye düşündüm. İkincisi ise soyismi "Moon". Moon, "Ay" demek. Gök cismi olan Ay. Karakterin adı Shadow Moon'dan
"Gölge Ay" haline dönüşecekti. Yani tumturaklı ve heybetli hali kaybolacaktı. Geri bildirimlerde memnun olan da var, olmayan da. O yüzden bir bölüm
daha Shadow olarak kalması taraftarıyım ama siz bilirsiniz tabii. Gölge diye çevirebilirim isterseniz.
*Belquis: Belkıs. Saba Melikesi veya Saba Kraliçesi. Yarı insan yarı şeytan olduğu rivayet edilir. Günümüzde Habeşistan (Etiyopya) veya Yemen'nin olduğu topraklarda
hüküm sürdüğü farzedilen tarih öncesi Saba Krallığı'nın hükümdarıdır. Modern arkeoloji bu krallığın mevcudiyeti konusunda şüphecidir.
Kitab-ı Mukaddes'te kraliçenin isminden bahsedilmez mesela. Habeş kültüründe "bu şekilde değil, böyle değil" gibi anlamlara gelen Makeda ismiyle anılır.
Yahudi kaynaklarında, İslam kaynaklarında, Hristiyan kaynaklarında, Afrika ve Asya kökenli metinlerde kısacası neredeyse her dinde ve her coğrafyada
farklı isimlerle de olsa ismi anılır. Dizide gördüğünüz gibi seks, şehvet, cinsellik ve güzellik gibi şeyleri simgeleyen bir tanrıça. Gücünü de doğal
olarak bunlardan alıyor.
*Mad Sweeney: Çılgın veya Deli Sweeney. Kendisi bir leprikon. Leprikon, İrlanda folklörünün bir parçasıdır ama İrlanda mitolojisinde çok büyük bir yer tutmaz.
Leprikon'lar cücedir ya da cüce kadar kısalardır. Sakallı, ceket ve şapka giyen ufak tipler olarak tasvir edilirler. Zamanlarını çoğunlukla
tek başlarına, ayakkabı tamiri yaparak geçirirler. Çok yaramaz ve haylazlardır. Gökkuşağının sonunda bir çömlek altın para sakladıkları rivayet edilir.
Eğer çömleklerini bulursanız güneş batmadan önce oradan ayrılın yoksa sonsuza kadar orada kalırsınız. İnsanlar tarafından ele geçirilirlerse
serbest kalmak için insanların üç dileğini yerine getirirler. Para numarası, Shadow'a verdiği altın para, isminin başındaki Manyak lakabı filan buradan
geliyor.
Ama Sweeney sıradan bir leprikon değil. Mad Sweeney ismini 7. yüzyılda yaşamış bir kraldan alıyor: Buile Suibhne.
Şöyle ki Buile Suibhne bir İrlanda kralı'nın oğlu ve bir büyü yüzünden çılgına dönüyor. Aklını geri kazanmasının tek yolu ise İrlanda'yı
kuzeyden güneye koşarak geçmek. İsimler ne alaka dediğinizi duyar gibiyim. Suibhne isminin telaffuzu "Sıviiniy" şeklinde. Tıpkı "Sweeney" gibi.
*Technical Boy: Tekniker. Kendisine Teknik Servis Elemanı da diyebiliriz. İlk bölümün sonunda görünen ve Shadow'u "silen", dinin bir virüs olduğunu, gerçekliği yeniden programladıklarını söyleyen jöleli karakter. Herhangi bir tanrı karşılığı yok. Ancak yazarın dediğine göre dijitalleşme ve teknolojiyi yansıtan bir karakter. Kitapta şişman, sivilceli ve Matrix hayranı olarak betimlenmiş ancak zamanla birlikte tanrılar da değiştiğinden onu daha sıska ve punk bir hale büründürmüşler. Günümüzdeki hacker imajına daha güzel uyduğunu düşünmüşler. Tekniker gücünü bilgisayar tutkunlarından alıyor.
İnsanlar ne zaman bozuk bilgisayar, çöken uygulamalar veya teknolojiyle alakalı herhangi bir şey karşında dua etseler, Tekniker güçleniyor.
*Low-Key Lyesmith: Silik Lyesmith. Shadow'un hapishane arkadaşı. Karakter bildiğimiz Odin'in oğlu Loki'den esinlenilmiş. Loki İskandinav mitolojisinin kötülük tanrısıdır. Düzenbazın, serserinin önde gideni olmasına rağmen çok becerikli ve cesur bir kahraman havası da vardır.
Çeşitli sorunlardan ötürü Odin oğlunu cezalandırır ve yeraltına hapseder. Başına da bekçi olarak bir yılan koyar ama bu yılan zehir akıtır.
Zehri alan Loki tanrılara karşı savaşta devlere önderlik edecektir. Kendisi Thor gibi yarı dünyalı değildir. Safkan Aasgardlıdır.
*Czernobog: Karakterin kökeni 12. yüzyılda Slav kabileler arasındaki bir inançtan geliyor. Bu inanca göre Czernobog dünyada olan kötü şeylerin sebebi.
Bu yüzden ona "Kara Tanrı" anlamına gelen "Black God" adını vermişler. Kendisi şeytaniliği ve küfrü temsil ediyor. Slav mitolojisinde herkes ondan korkar.
Bir de çekici var. Karşısında ise iyi şeylerin ve başarının temsilcisi olan "Belobog" varmış. Ona da "Ak Tanrı" anlamına gelen "White God" adı verilmiş.
*Zorya: Zorya karakteri Slav mitolojisindeki iki koruyucu tanrıça olan Zorya Utrennyaya ve Zorya Vechernyaya'dan esinlenilmiştir. Bu tanrıçalar savaş esnasında
koruma sağlarlar. Kitapta, yazar Neil Gaiman'ın yarattığı bir üçüncü tanrıça daha vardır: Zorya Polunochnaya. "Aurora"nın bekçileridirler.
Zorya Utrennyaya sabah ve şafak vakti yıldızıdır. Venüs'le ilgilidir. Zorya Vechernyaya akşam ve alacakaranlık yıldızıdır. Merkür'le ilgilidir.
Zorya Polunochnaya ise gece yarısı yıldızıdır.
*Mr. Nancy: Bay Nancy, "Anansi" veya "Compe Anansi" olarak da bilinir. Karakterin kökeni Batı Afrika ve Karayipler efsanelerinde yer edinmiş masalsı bir kahraman olan
Anansi'ye dayanır. Anansi bir örümcek olarak tasvir edilir veya örümcek adam olarak. Çok kurnazdır, düzenbazdır, "sihirlidir." Bir sürü hikayesi vardır.
Daha doğrusu anlattığı hikayelerle meşhurdur. Yani örümcek gibi adamı ağına düşürür. Ancak kendi hikayesi biraz dramatiktir. Sonunda örümcek,
balmumundan bir kadın figürüne saplanır ve dayak yer. Batı Afrika animizmi ile ilgili hikayeleri vardır. Bu hikayelerde Bay Nancy hayvanlara oyun oynar.
Ayrıca "nancy" kelimesinin "eşcinsel" anlamında kullanılan argo bir kelime olduğunu belirteyim. Tam karşılığı bizdeki nonoş kelimesidir.
Karakterin, tam emin olmamakla birlikte, eşcinsel bir tarafı olduğunu da düşünüyorum.
*Mr. Jacquel: Bay Jacquel. Karakterin çıkış noktası Antik Mısır'da ahiret ve ölüler tanrısı olarak bilenen Anubis'tir. Anubis mezarların ve lahitlerin hakimidir.
Ayrıca Anubis insanların kalbini tartarmış. Eğer kalp hafifse Osiris'e bırakır, ağırsa kalbi yok edermiş.
Gövdesi insan, başı çakal veya vahşi köpek biçiminde tasvir edilen kutsal bir yaratıktır. Mısır'da dünya sonrası yaşam ve ölülerle ilgilendiği için
mumyalamanın mucidi olarak bilinir. Kitapta da dik kulaklı ve köpeği andıran bir sima olarak betimlendiği için "Bay Çakal" da denebilir.
*Mr. Ibis: Bay Ibis. İlk bölümün en başında "Amerika'ya Geliş" yazan siyahi karakter. Karakterin çıkış noktası Antik Mısır'da bilgelik tanrısı olarak bilinen Thoth'tur.
Yazının (hiyeroglif) ve rakamların mucidi olarak tanınır. Saat ve zaman hesapları yapar. 365 günlük takvimi bulandır. Bu yüzden başta hikayeyi o anlatmıştır.
Gövdesi insan ve başı ibis (aynak) kuşu şeklinde tasvir edilmiştir. Bay Jacquel ile birlikte "Ibis ve Jacquel'in Cenaze Levazımatçısı" nı işletir.
*Easter: Sümer mitolojisinde İştar, Cermen mitolojisinde Eostre, Anglo Saxon'larda Eoster, Hristiyanlar için Easter, İskandinav mitolojisinde Ostara, bizde ise Ester.
Ya da mevzu Amerika ile ilgili olduğu için "Paskalya" demek daha doğru olabilir. Kendisi Yunan mitolojisinde Afrodit, Roma'da Venüs olarak biliinir.
Güzellik ve aşk tanrıçasıdır. Saxon'larda şafak tanrıçasıdır. Kimi mitolojilerde doğa veya ilkbahar tanrıçasıdır. Avrupa'nın pagan dönemlerinden beri kutlanan
adı baharı ve bereketi simgeleyen ve her yıl kutlanan Paskalya Bayramı bu tanrıçadan gelir. Bu bayramda yumurta boyanır ve bir de Paskalya tavşanı vardır.
Yumurta ve tavşan bereketi simgelediği için seçilmişlerdir. Neticede tavşanlar senede 80 kere doğuruyor. Bu bayram Hristiyan'lara Pagan'lardan geçmiştir.
Dolayısıyla Easter aslında paganist bir semboldür ve doğaya tapar. Hatta putperest bile denebilir. Dizideki Easter ile ilgili yorumum ise dolayısıyla
inançsız bir karakter olduğu yönünde. Yani güzelliğiyle herkesi cezbedebilecek kudrette ama kimseye kanmayacak kadar inançsız. Tabii bu benim kişisel fikrim.
Katılmayabilirsiniz.
Bir diğer Easter ise Eski Ahit'teki ve Hristiyan dinindeki motiflere dayanıyor. Bunun yukarıda anlattığım Ester'le alakası yok. Ester bir kraliçe aslında.
Heredot Cevdet'in "Bakmaya doyamayacağın güzellikte cillop gibi bir manita" diye tanımladığı şekilde tasvir edilir. Yahudilerin en büyük düşmanının
alt edilmesinde krala uyguladığı ve bugün "retorik" diye bildiğimiz kavramı kullanmıştır. Yani kralı parmağında oynatmıştır.
Ayrıca kendisine feminist diyen de var. Kuzeni "Mortdecai"dir. Bugün Ester sayesinde kutlanılan "Purim Bayramı" vardır. Fars ve Yahudi kültüründe
derin yeri vardır. Doğu Folklörünün ve hatta Hristiyan kültürünün önemli bir parçasıdır. Detaylı bilgi için birkaç kitap ve hakkında filmler var.
Kısaca anlatılabilecek bir karakter değil ancak güzel ve stratejik bir kadındır.
Dipnot: Kurtlar Vadisi'nin ilk sezonunda Tombalacı Mehmet'in İsrail asıllı, onu parmağında oynatan karısının adı da Ester'di. Bilgi bilgidir.
İkinci anlattığım Ester'le aralarında bağlantı var en azından.
*The Jinn: Cin, Orta Doğu'lu bir şeytandır. Başka bir deyişle "ifrittir". Yani her insan gibi topraktan değil ateşten yaratılmıştır.(Ayrıca bkz: Marid)
Bu karakter bizim kültürümüze yakın. Cin nedir biliyoruz. İfrit nedir biliyoruz. Anubis gibi, Kuzey mitolojilerindeki tanrılar gibi açıklamama
gerek yok sanırım. Üç kelime yeter bence karakterin kökenini anlatmaya: Eşhedüen la ilahe illallah. Şaka şaka. İçim dışım mitoloji oldu.
"Ben de bir espri yaparsam sempatik olur diye düşündüm Casım Abi."
*Mr.World: Bay Dünya. Kendisi yeni tanrıların "lideri." Dizinin baş kötü kahramanı olacak gibi. Ancak tam olarak kim olduğunu, nasıl bir karakter olduğunu bilmiyorum.
Bilsem de Shadow'un kim olduğunu anlatmadığım gibi bunu da anlatmam. Keyfi kaçmasın, izleye izleye öğrenelim.
Ancak Neil Gaiman'ın The Guardian'la yaptığı bir podcast'ta spiker Bay Dünya'nın "Loki" olduğunu söyledi. Neil Gaiman da hayır demedi.
*Vulcan: Kitapta olmayan ama dizi için Neil Gaiman tarafından yaratılan bir karakterdir. Silah tanrısı olarak düşünülebilinir. Amerika'nın silah düşkünlüğüne bir
göndermedir. Medya gibi, Tekniker gibi, Belkıs gibi toplum, toplumsal yapı ve toplumsal kültürün eleştirel bir yansımasıdır. Roma mitolojisinde
Jüpiter'in ve Juno'nun oğlu, Maia ve Venüs'ün kocası ve Caeculus'un babasıdır. Ateşin ve yanardağların tanrısıdır,. Silahların, demirin
ve tanrılarla kahramanların zırhlarının üreticisidir. Yunan mitolojisinde Vulcan'ın karşılığı olan tanrı Hephaestus'dur. Ayrıca Roma mitolojisinde
Mulciber ("yumuşatıcı") olarak ve Etrüsk mitolojisinde ise Sethlans olarak bilinir. Vulcan'ın demirci dükkanının Sicilya'da Etna Dağı'nın altında
bulunduğu düşünülmektedir. Her yıl 23 Ağustos'ta gerçekleştirilen Vulcanalia festivalinde balıklar ve küçük hayvanlar ateşe atılırdı.
Ateşin gizlerini çalmaları nedeniyle Jüpiter insanlığı cezalandırmak istemiş ve diğer tanrılardan, insanlar için zehirli bir hediye olan
Pandora'yı yapmalarını istemiştir. Vulcan'ın güzel ve aptal Pandora'ya katkısı, onu balçıktan şekillendirmek ve ona biçim vermek olmuştur.
Ayrıca Olympus Dağı'nda bulunan diğer tanrıların tahtlarını da yapmaktadır.
*Media: Medya. Yazılı ve görsel medyanın, özellikle televizyonun, insana dönüşmüş halidir. Tanrılarla veya mitolojilerle bir bağlantısı olduğunu sanmıyorum ama