HBO ve Sky Studios ortak yapımı The Third Day bir mini seri ve alışık olmadığımız bir yayınlanma programıyla 3 parçada anlatılacak gerilim dolu bir hikâye. Yaz, Sonbahar ve Kış sırası ile ilerleyen seride Yaz ve Kış 3’er bölümden oluşmakta ve mini serinin iki ana parçası. Her bir parça da kendi içlerinde hikâyelerden oluşuyor. Bölümler birbirlerine bağlandıkları kesişim noktalarına sahipler. Jude Law’u başrolünde izlediğimiz yaz bölümünde, uzak ve çevresinden yalıtılmış bir adaya sürüklenen bir karakterin yolculuğunu izleyeceğiz. Yaz ve Kış’ı birbirine bağlayan Sonbahar bölümü ise Punchdrunk tiyatro topluluğu tarafından canlı olarak izleyiciye sunulacak. Çağdaş tiyatronun önemli temsilcilerinden başarılı İngiliz tiyatro topluluğu Punchdrunk’ın promenad türü tiyatronun bir uzantısı sayılan immersive tiyatrodan (kapsayıcı tiyatro) bir örneği sunacağı bu projesinde, oyunun türü gereği izleyici sayısı sınırlı tutulacak ancak çevrimiçi olarak da yayımlanacak. Ardından Kış bölümleri ile hikâyeye devam edeceğiz. Burada da Naomie Harris’in karakterinin, ailesiyle birlikte aradığı cevapları bulmak istediği için ulaştığı adada başından geçenlere tanıklık edeceğiz. Tekinsiz hissini anbean yaşatan ada ve sakinleri ile karşılaşmalar, her iki karakterin de geçmişindeki yas ve keder getiren anıları gün yüzüne çıkaracak. Yaz bölümünü Utopia serisinde yönetmenlik yapmış Marc Munden, Kış bölümünü ise Three Girls dizisinden Philippa Lowthorpe yönetiyor. Canlı tiyatro performansı olarak izlenecek bölümün yönetmeni ise Felix Barrett.